En Sık Kullanılan 10 Olumsuz Düşünce Kalıbı
İnsan zihni hayranlık uyandıracak şekilde hızlı çalışıp karmaşık bilgileri işleme kapasitesine sahip olsa da, bazen hatalı düşünce kalıpları kullanabilir. Özellikle suçlayıcı ve yüksek beklentili bir ebeveyn ile büyüdüysek, iç sesimizin de yüksek beklentili ve suçlayıcı olması çok muhtemeldir. Bu hatalı düşünce kalıplarını sık kullanmak bastırılmış öfkeye neden olarak modumuzu düşürür. Ayrıca olumsuz düşüncelerin kronik hale gelmesi depresyon ve anksiyete oluşumundaki en büyük nedenlerden biridir. İşte kaçınmamız gereken 10 olumsuz düşünce kalıbı:
Ya hep ya hiç tarzı olumsuz düşünce kalıbı
Olayları sadece iki uçta görmektir.
Örnek:
“Sevgilim gelirken çiçek getirmezse beni hiç sevmiyor demektir.”
Bir insanın size bir kez çiçek getirmesi size deli gibi aşık olduğunu göstermediği gibi, size çiçek getirmemesi de sizi hiç sevmediği anlamına gelmez. Olayları aşırı uçlarda görerek kendinize ve çevrenize zarar verirsiniz.
Aşırı genelleme
Tek bir olaydan çıkan sonucu pek çok olaya genellemektir.
Örnek:
“Otobüs zamanında gelmedi, bugün kesin bütün işlerim ters gidecek.”
“Çalışanım bana ters cevap verdi, herkes bana saygısız davranıyor.”
Bir kişinin size ters cevap vermiş olması, herkesin size saygısız davranmak konusunda gizli gizli iş birliği yaptığı anlamına gelmez. Bu durumdan rahatsızsanız sorununuzu size saygısız davrandığını düşündüğünüz o kişiyle yüzleşerek çözmek en iyisidir.
Olumsuz tarafları büyütme
Yaşanan bir olayın sadece olumsuz taraflarını görmek.
Örnek:
“Arka sıradaki 2 öğrenci dersi dinlemedi, çok kötü bir öğretmenim.”
“Sunumda sorulan bir soruya cevap veremedim, çok başarısız bir sunum yaptım.”
İki öğrencinin dersi dinlememiş olmasına çok odaklanmak, dersi dinleyen diğer öğrencilerin var olduğu gerçeğini gözden kaçırmanıza neden oluyor. Olayların kötü yönlerini gereğinden fazla büyütmek, büyük resmi görmenize engel olabilir.
Olumlu tarafları küçültme
Olumlu olayları küçümsemek, etkisini azaltmak.
Örnek:
“İş arkadaşlarımın beni seviyor olmasında benim hiç payım yok. Benim yerime başkası gelse onu da severlerdi.”
“Sınavdan iyi not almak zaten benim görevimdi. Bunda sevinecek bir şey yok.”
Sınavdan iyi not almanızın sizden beklenmesi, iyi not almış olmanın sizin başarınız olduğu gerçeğini etkilemez. Sınava hazırlandınız, efor sarf ettiniz ve hak ettiğiniz notu aldınız. Başarılarınızı gölgelemek kendinize haksızlık olur.
Akıl okuma
Açık bir kanıt olmadığı halde diğer insanların düşünceleri ile ilgili olumsuz varsayım yapmaktır.
Örnek:
“Çok saçma bir soru sordum. Kesin benim aptal olduğumu düşünüyor.”
“Beni gördüğü halde selam vermedi. Kesin benden nefret ediyor.”
Diğer insanlar adına olumsuz düşünmeyi bırakın. Kendinizi boşuna hırpalamış olursunuz.
Falcılık yapma
Geleceğe yönelik olumsuz beklentilere sahip olmaktır.
Örnek:
“Çok güldük çok ağlayacağız.”
“Kesin kötü bir şey olacak.”
İyi şeyler yaşamış olmanız, kötü şeyler yaşayacağınız anlamına gelmez. Bu, zihnimizi koşulladığımız yanlış bir kalıptır. Boşu boşuna olumsuz olasılıklara odaklanıp karamsarlaşmanıza neden olur.
-meli -malı tarzı düşünme
Kendimize sürekli görevler vermek, kendimizi sürekli bir şeylere zorlamak.
Örnek:
“Sınavdan 100 almalıyım yoksa ailem çok üzülür.”
“Bu işte çok başarılı olmalıyım yoksa kovulurum.”
Olaylar düşündüğünüz kadar pamuk ipliğine bağlı değil. İşte veya sınavlarda çok başarılı olmadığınızda dünyanın sonu gelmiyor. Kendinize bu şekilde baskı yapmak gereksiz yere korku yaşamanıza neden olur.
Etiketleme
Tek bir olumsuz davranışı genel karaktere mal etmek.
Örnek:
“Anneme yardım etmedim, çok bencil bir insanım.”
“Bugün canım iş yapmak istemiyor. Çok tembel bir insanım.”
Kendinizi tek bir duygunuz ve tek bir isteğinizle tanımlamayın. Duygu ve istekler geçicidir. Siz ise kocaman bir bütünsünüz.
Kişiselleştirme
Olumsuz olayları kişisel almak.
Örnek:
“Böyle şeyler hep benim başıma geliyor.”
“Ne zaman bir şey istesem herkes bana karşı çıkıyor.”
Herkesin sizi düşman olarak gördüğü ve her şeyin size kasıtlı olarak yapıldığı algısını bir kenara bırakın. Herkes aslında tıpkı sizin gibi kendi sorunlarıyla uğraşıyor. Olayları kişisel almak hem size zarar verir; hem de, size iyi niyetle yaklaşan kişileri fark edemeyip herkese negatif davranmanıza neden olur.
Suçlama
Sorumluluk almayıp olumsuz şeyleri başkalarına yüklemek.
Örnek:
“Beni hep üzüyorlar, mutsuz olmamı istiyorlar.”
“Onun yüzünden hiç ders çalışamadım bu yüzden kötü not aldım.”
Yaptığınız ve yapmadığınız şeyler tamamen sizin sorumluluğunuzdadır. Olaylar üzerindeki kendi sorumluluğunuzu almanız aslında daha güçlü olmanızı sağlar.
Bu tarz düşüncelerden kurtulmak istiyorsanız, olumsuz düşüncelerden kurtulma yolları yazımıza da bir göz atın.