Kaçıncı Çocuk Olduğunuz Kişiliğiniz ve Sağlığınızla İlgili Çok Şey Söylüyor
Bilim insanları; kişiliğinizin, bazı sağlık sorunlarınızın ve ilişkileri sürdürme kabiliyetinizin ailedeki kaçıncı çocuk olduğunuzla bağlantılı olarak geliştiğini söylüyorlar. Yani kaderinizin bir kısmı, doğum sıranıza bağlı olabilir!
Sağlık Farklılıkları
İlk doğan çocuklar, diğer kardeşlerinin sahip olamayacağı pek çok avantaja sahip oluyor. Ebeveynlerinin tüm sevgisini alıyor ve bütün kaynaklarını kullanıyorlar. Ama bunun bir bedeli oluyor. Eğer ilk çocuk olarak doğmuşsanız, hayatınızın ilerleyen dönemlerinde diyabet, metabolik bozukluklar ve obezite gibi hastalıklar yaşama ihtimaliniz daha fazla. Çünkü ebeveynler ilk çocukları için en iyisini yapmaya çalışırken, onları aşırı besleme eğilimi de gösteriyorlar.
Ebeveynlerin, ilk çocuğa doğru davranma konusunda daha kaygılı olmasının bir de iyi yönü var. İlk doğan çocuklar genellikle küçük kardeşlerine oranla, özellikle de en küçük kardeşine oranla daha az riskli davranışlarda bulunuyor. En küçük çocuk daha fazla kendi haline bırakıldığı için alkol, sigara gibi bağımlılıklara daha erken yaşlarda başlayabiliyor.
Kişilik Farklılıkları
Her aile birbirinden farklıdır ama psikologlar ilk doğan çocuklar ile sonraki çocuklar arasında çeşitli kişilik farklılıkları olduğunu söylüyor. Mesela en büyük çocukların okulda başarılı olma olasılıkları daha yüksek çünkü ilk çocuklar ailelerinden daha katı ve kararlı bir tutum görüyorlar.
Pek çok şeyi çoktan halletmiş ve neye isterse ona yönelen büyük kardeşe oranla küçük çocuklar, bazen bilinçli bazen de bilinçsiz olarak daha sorumsuz olabiliyorlar. Küçük çocuklar, büyük kardeşlerinden farklılaşmaya çalışıyorlar ve benzersizliklerini başka alanlarda arıyorlar.
Ortanca çocuklar her iki kutuptaki kardeşlerine göre daha dengeli olma eğilimi gösteriyorlar. Arabuluculuk özelliği ediniyorlar ve ilişkilerinde daha sadık oluyorlar. İlişki uzmanları boşanma olasılığından kaçınmak isteyenlere, bir ortanca çocukla evlenmelerini tavsiye edebilir.
Kardeşlik Üzerine Bir Not
Her ne kadar yukarıdaki sonuçlar bilimsel olarak anlamlı olsa da, her aile birbirinden farklı olduğu için (örneğin gelir seviyeleri birbirinden farklı) yukarıdaki sonuçlar her ailede aynı şekilde ortaya çıkmayabilir.
Bir diğer konu ise, 2006’da Ohio State Üniversitesi’nden yapılan bir araştırmada büyük çocukların, daha küçük kardeşlerine oranla aslında daha akıllı olmadıklarının ortaya çıkmasıdır. Çocuğun zekası esas olarak, annenin ilk çocuğunu dünyaya getirme yaşı ile ilişkili bulunmuştur. Ayrıca çok çocuklu ailelerin çocukları, az çocuklu ailelerin çocuklarına oranla, zihinsel alanda daha geride kalıyorlar.
Her ailede çocuklar kendi rollerini arama eğilimi gösteriyorlar. En büyük çocuklara genellikle liderlik rolü düşüyor, ortanca çocuklar arabuluculuk rolünü üstleniyorlar ve en küçük çocuklar daha ziyade iç gözlemci ve biraz isyankar oluyorlar. New Hampshire Üniversitesi’ndeki aile ilişkileri profesörü Dr. Corinna Jenkins-Tucker, çocukların ihtiyaç duydukları dikkati almak için kendilerini bir şekilde farklılaştırmak zorunda olduklarını söylüyor. Bazen bu roller, çocukların büyürken kullandığı geçici hevesler olarak kalıyor ama bazen de çocuklar, hayatları boyunca bu role sadık kalıyor.
Son söz;
Yukarıdaki bilgiler kardeşlik dinamiklerinin nasıl işlediği konusunda bir fikir verse de, doğum sırasının her şeyi belirlemediğini hatırlatmakta fayda var. Yukarıdaki verilerle çelişen bir çok örnek görebiliriz. Kaçıncı çocuk olduğumuz ve nasıl yetiştiğimiz elbette bizi etkileyebilir ama; yuvayı terk ettiğimizde yola nasıl devam edeceğimizi belirlemek tamamen bizim elimizde!
Kaynak: link
Şunlara da bir göz atın:
İleri Yaşta Anne Olanların Çocukları Daha Zeki
Çocuklar Evcil Hayvanlarını Kardeşlerinden Çok Seviyor!
Fiziksel Olarak Aktif Çocukların Depresyona Girme İhtimalleri Daha Düşük