Tembelliğin Üstesinden Gelmenin 8 Yolu
Tembellik, herkesin farklı derecelerde mücadele ettiği bir durumdur. Tembel olmamızın birçok farklı nedeni vardır ama çoğu zaman bu nedenlerin farkında olmayız. Tembellik kendisini genellikle aşağıdaki 8 düşünceyle gösterir:
1- Kafa Karışıklığı: “Ne yapacağımı bilmiyorum.”
2- Korku: “Yapamam.”
3- Sabit Fikirlilik: “Korkarım başarısız olacağım ya da aptal gibi görüneceğim.”
4- Uyuşukluk: “Çok yorgunum. Enerjim yok. ”
5- Duygusuzluk: “Hiçbir şey umurumda değil.”
6- Pişmanlık: “Başlamak için çok geç.”
7- Kimlik: “Ben tembel bir insanım.”
8- Utanç: “Tembel olmamalıyım.”
Bu seslerden herhangi biri size tanıdık geliyor mu? Bu yazıyı okuduğunuza göre muhtemelen cevabınız “Evet.” Şimdi yukarıdaki her düşünce biçimini teker teker inceleyelim ve çözüm arayalım.
1- Kafa Karışıklığı: “Ne yapacağımı bilmiyorum.”
Bu ses doğruyu söylüyor olabilir. En azından bu düşünceyi ifade eden bölümünüz, büyük olasılıkla o an ne yapacağını bilmiyor. İçinizden bu düşünce geçtiğinde, kendi merkezinizi bulmaya çalışın. Kafanız hala karışıksa, bu karışıklık ile barışın; eninde sonunda karışıklık geçecek ve netlik gelecek.
2- Korku: “Yapamam.”
Tembellik sıklıkla korkudan kaynaklanır. Korku bir şekilde bizi dondurur ve hareketsizleştirir. İsteklerimiz için savaşmak yerine, onları gerçekleştirmeyi başka bir güne erteleriz.
Korkunun üstesinden gelmek için, öncelikle korktuğunuzu kendinize itiraf etmelisiniz. Önce hissetmenize izin verin, sonra harekete geçin. Unutmayın, korkunuzu aşmak için korktuğunuz şeyle yüzleşmeniz gerek.
3- Sabit Fikirlilik: “Korkarım başarısız olacağım ya da aptal görüneceğim.”
Sabit fikirlilik; yeteneğin, becerinin ve zekanın doğuştan geldiğine inanmaya yol açar ama bu doğru değildir. Ayrıca sabit fikirlilik, insanı yeni şeyler denemekten alıkoyar, çünkü kişi deneyimsiz olsa bile yaptığı şeyde hemen çok iyi olmak ister. Sabit fikirli olmak yerine gelişime inanırsanız, otomatik olarak yetenek, beceri ve zekanın bilinçli bir çaba ve uğraşla gelişebileceğine inanırsınız; ki doğru olan ve insanı motive eden budur.
4- Uyuşukluk: “Çok yorgunum. Enerjim yok. ”
Uyuşuk bölümümüzü baskılamak için çok fazla enerji harcarız. Ama ondan ne kadar uzaklaşmaya çalışırsak, bilinçdışımızdaki etkisi o kadar güçlü olur.
Uyuşuk hissettiğiniz zaman, kendinizi kafeinle uyarmak yerine, yorgunluğunuzu kabullenin. Gözlerini kapatın. Nefesinizi gözlemleyin. Uyuşukluğu kucaklamak çoğu zaman onu aşmanın en iyi yoludur.
5- Duygusuzluk: “Hiçbir şey umurumda değil.”
Duygusuzluk bir depresyon semptomudur ve hepimiz depresyona girebiliriz. Tıpkı tembellikle savaştığımızda olduğu gibi, depresyonla savaştığımızda da aslında onu güçlendirmekten başka bir şey yapmayız. Eğer depresyonunuz şiddetliyse mutlaka bir uzmandan yardım alın.
Bazen de bir konuya ilgi duymamayı tembellikle karıştırırız. Eğer bir şeye başlamak istemiyorsanız, bu belki de o şeye ilgi duymadığınız içindir. Sizin için önemli olan şeyleri anlamaya çalışın, kendinizle bağlantı kurup kişisel vizyonunuzu yaratın, kişisel değerlerinizi keşfedip o alanlarda harekete geçmeye çalışın.
6- Pişmanlık: “Başlamak için çok geç.”
Pişmanlıkların olması yetişkinliğin bir parçasıdır. Ama pişmanlık duygularıyla uğraşıp durmak, geçmiş için yas tutmamızı ve ondan ders çıkarmamızı zorlaştırır. Bir şeyler için geç olduğunu düşünüyor olmamız sadece, bir şeylere başlamamak için uydurduğumuz bahanelerdir.
7- Kimlik: “Ben tembel bir insanım.”
Eğer böyle düşünüyorsanız, tembel parçanız sizi avlamış demektir.
Kendimizi tembellikle ya da tersiyle tanımlamamız doğru değildir. Biz sadece varız ve olduğumuz gibiyiz. Tembel davranışlarımız olabilir ama bu kim olduğumuzu asla tanımlamaz.
8- Utanç: “Tembel olmamalıyım.”
Sert öz eleştiriler yapmak ve utanmak, tembellikle el ele giden tutumlardır. Kendimize sert davranarak tembel bölümümüzü kontrol altında tutmaya çalışırız. Ama aslında tam tersi olur, utanç ve sert öz eleştiri, tembellik gibi istenmeyen davranışları güçlendirir. Öz-şefkati olan kişilerin, kendini eleştiren kişilere oranla kişisel sorumluluk üstlenme olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar vardır.
Psikolog Kristin Neff’e göre, insanlar kendilerini şımartmaktan korktuğu için kendilerine fazla şefkatli davranamıyorlar. Kendini eleştirmenin kişiyi disipline edeceğine dair bir inanış var ve insanın kendine sert davranması olması gereken bir şey olarak görülüyor.
Halbuki tembel olmakta bir sorun yoktur ve bu sadece belli kişilere özgü bir davranış değildir; herkesin içinde tembel bir kısım vardır. Tembelliğin üstesinden gelmenin anahtarı, temellik davranışını tetikleyen düşüncelerin bilincine varmak ve bu düşüncelerin temsil ettiği sınırlamaların ötesine geçmektir.
Kaynak: link
Şunlara da bir göz atın:
Kronik Yorgunluk Sorununa Yol Açabilen 3 Besin Grubu
Sağlıklı Yaşamak İçin Hayatımıza Sokmamız Gereken 12 Alışkanlık